08 Ağustos 2007

İnsan Olabilme Onuru


İnsan olabilmek hem varlığı bütün zerreleriyle hissedebilmek hemde yokluğu bütün varlığıyla kabullenebilmektir.Kişi dünya üzerinde insan olabilme onuruna ulaşabilmek adına yaşar.Böyle bir derdi böyle bir amacı olmayan kişi bu onurdan uzak bir hayat sürmeye mahkumdur.Ben bu yolun insanın ne,neden sorularını sorgulamasıyla başladığına inanırım.Ama aynı zamanda bu sorularında bir sınırı olduğunu daha ileri gidebilmek için bu soruları aşmak gerektiğini bilmekle.Bu,zamanın insanoğlunun önüne getireceği bir kapı.Bu kapıdan girmek veya girmemek yine kendisinin elinde.Ne,neden sorularına geri dönecek olursak…İlk olarak bu sözcüklerin varlıklarının neyi ifade ettiğini anlamalı insan.Daha sonra bunlar üzerinden yeni açılımlara yeni oluşumlara yelken açabilmeli.Bu sözcükleri sadece aklıyla değil kalbiyle de sorgulayabilmeli.Çünkü akıl bir referanstır.Sınırlar aşılmak isteniyorsa ilk olarak o sınırlara varılmalı.Yaşadığım-yaşadığımız arabesk hayatların ortasında bu sınırlara nasıl varacağımı-varacağımızı düşünüyorum son zamanlarda.Hayatta her şeyden bir parça almışız ve her şey olmuşuz.Bu arada fark etmeden hiçbir şey.Karışık düşüncelerimiz var.Sonlarına nokta koyamadığımız cümlelerimiz.Noktasız cümleler iyidir aslında.Sınırlamazlar insanı.Önünü kesmezler.Ama kişinin varmak istediği bir nokta olmalı nihayetinde.Ulaşamayacağını bilse bile.Ve o noktaya giden yan yana cümleler kurmalı.Bir dayanak bulmalı içinde bulunduğu yaşadığı şartlara göre.Belki bir eş,belki bir dost,belki de bir mücadele alanı.Kurandaki ifadesiyle herkesin bir hedefi vardır,Hak ve batıl adına.Eğer Hakkı üstün tutup onun yolunda yaşamayı hedef olarak seçmemişsen batıl adına yaşıyorsundur ister farkında ol istersen olma.Seçimini yapamamışsan savrulur durursun rüzgarın önünde.Ve her an bir duvara çarpmaktan korkarak yaşarsın.