14 Ekim 2008

Bir Heyecanın terennümü


Yaşadığım ilçe sosyal etkinlik açısından oldukça zayıf sayılır. Bundan olsa gerek bir faaliyet olduğunda insanlarda yoğun bir katılım gözlenir. Eğlence veya kültürel bir faaliyet olup olmadığına bakılmaksızın iştirak edilir. İlerleyen saatlerde iştirakin devam veya ayrılma konularında duruma göre hareket edilir. Ama herhalukarda bu etkinlikte varolmanın mutluluğu vardır. Neyse gelelim asıl mevzuya. Cuma günü namaz girişinde bir bildiri verdiler elime. Üzerinde büyük harflerle Konferansa Davet yazısı olunca Edremit’te yaşayan bir insan elinde olmadan heyecanlanıyor tabii. Konferans konusuda ‘İslam Tasavvuf ve Mutluluk’ sa heyecan bir kat daha artıyor. Konuşmacının Müjdat Korkut olduğunu ( ki ben bu derneği hiç duymadım ama geldikleri arabanın plakasının 16 olması Bursalı oldukları izlenimi veriyor ) konferans saatinin 13:30 ile 17:30 arası olduğu ( yani 4 saat) ve girişlerin ücretsiz olduğunu ben burada yazmıyorum.Teferruata girmeye gerek yok.Durum böyle olunca bu durumdan eşimi de haberdar ediyorum ki Allah muhafaza unutupta böyle bir aktiviteyi kaçırmayalım.Çünkü Edremit’te bir daha ne zaman konferans olacağı konferans olsa bile konusunun tasavvuf olacağı meçhul.Eşimle zamanı geldiğinde sevinerek konferans binasının yolunu tuttuk.Salondan içeriye girdik.Tabi biz bulunduğu konuma bakaraktan (Tasavvuf Derneği Yönetim Kurulu Başkanı) konuşmacının sakallı,kelli felli bir ademoğlu olacağını umuyorduk.Oysa konuşmacı koltuğuna bir baktık ki sinek kaydı traşlı,fönlü saçları ve takım elbisesiyle artist bir arkadaş.İşin daha da ilginç tarafı şu ki,Tasavvuf derneği başkanı olan bu arkadaşın hal,hareket,konuşma biçimi ve kurduğu cümlelere bakaraktan tasavvuftan zırnık kadar nasibini alamadığı çok bariz.Cuma namazlarından önce vaaz veren hoca efendilerin insanlara yukarıdan bakan,onları sorgulayan ,birilerini kurtarmaya çalışan ama daha kendisi kurtarılmış bölgede olmayan tasavvufun inceliklerinden bihaber yaklaşımları ve hayatları hep itici gelmiştir.Bu arkadaşta da aynı havayı yakalayınca mekandan ayrıldım.Tasavvuf her şeyden önce bir gönül işidir.Sen bu gönül dantelasında dikiş tutturamıyorsan ismini tasavvufla yan yana anma.

Hiç yorum yok: